İstanbul Türk Olgun Escort Ayten ile Zevkin Yerli Tadı

İstanbul Türk Olgun Escort Ayten ile Zevkin Yerli Tadı

İstanbul, gündüz bir Anadolu karmaşası, gece bir tutku şöleni. Gündüzleri Kadıköy'de simitçiler bağırır, Üsküdar'da çay ocakları dolar, Boğaz'da vapurlar korna çalar. Sokaklar mis kokusuyla, balık ekmekle, ıslak taşla yoğrulur; Hava nemli, rüzgar bazen usulca eser, bazen sertçe vurur. Gündüz yerlilerin iş koşuşturmasında ilerlemekte, ayrılmakta olan Galata'yı fotoğraflar, herkesin bir telaşının gölgesindedir. Ama güneş battığında, İstanbul'un yerli ruhu uyanır. Meyhaneler kıpırdar, sokak lambaları loş bir sıcaklık saçar, Boğaz'ın dalgaları geceye serenat yapar ve şehir seksinin samimi bir sahnesine dönüşümü. Gündüzün yorgun bedenleri, gece arzularının koynunda dirilir; martılar susar, inlemeler yükselir. İşte bu İstanbul gecelerinden birinde, Türk olgun eskort Ayten ile tanıştım. Ayten, kırklarının sonunda, kısa kumral omuzlarında, zeytin gözlü, dolgun göğüsleri ve kalçalarıyla Anadolu'nun bereketini taşıyan bir kadın. Sikine duyguları, ailenin yerli kazanma zevkini bir ustalığa dönüştürmüş; Seni gözleriyle tartar, elleriyle sarar, amıyla ve götüyle sikini bir ev gibi ele geçirir. Kalıcılığım gece, İstanbul'un taşlarını tutkuyla ısıttı ve bana Türk olgun eskort sikişin nasıl bir samimiyet, nasıl bir derinlikle tedavi edilebilir. Ayten, dağıtımıi bir Anadolu toprağı gibi sunan bir zevk abidesi; onun yoluna düşersen sikini hazır tut, çünkü ya seni şenlendirir ya da tamamen kendine bağlar.

Her şey Beyoğlu'nda bir meyhane sokağında başladı. Duvarlarda eski İstanbul resimleri, masalarda rakı kadehleri, hava tütünü ve anasonla ağır. Ayten'i köşede gördüm, üzerinde siyah bir elbise, göğüsleri kumaşı zorluyor, dudaklarında rakıdan kalma bir ıslaklık. “İstanbul benim yuvasım” dedi, sesi meyhane gürültünü yarıp gidiyor, “ve ben olgunluğumla sikini Anadolu sıcaklığıyla yakarım.” Gözleri zeytin bahçeleri yansıyordu, sıcak ama davetkâr bir gülümseme yanındaydı. Kalabalık arasında bana yaklaştı, elinin omzuna koydu, parmaklarının geçmişine izin verdi. “Burayı içki sananlar var, ama ben sikini avlarım,” diye fısıldadı. Elbiseyi sıyırıp masanın sıralandığı, bacaklarını araladığı; hava ter, rakı ve seks kokusuyla doldu. Sıkım ona doğru geliyor, beni kavradı, “Bu topraklarda acemilik olmaz” dedi, ve amı sikime sürtündü. O bir İstanbul'un loş gecesi bir dönüşüme dönüştü; masa titredi, kadehler inlemelerine mensuptu. Ayten'in olgunluğu patladı, sikimi avucunda okşadı, emdi, yönlendirdi. “Bu sadece bir selam” dedi, onların sikimin ucunda bir yerli ateş gibi kayarken, “tecrübe benim Anadolu'm.”

Meyhaneden çıkıyor Cihangir'in taş sokaklarına daldık. Eski apartmanlar loş ışıklarla parlıyordu, çizgiler gölgelerde dolaşıyordu. Ayten, bir sokağın ortasında durdu, elbiseyi rüzgara savurdu, “İstanbul Türk eskort burada nefes alıyor” dedi, ve çıplak on geceye meydanı okudu. Dolgun kalçaları sokak lambasının gölgesinde dans ediyor, sikimi kendine çekiyordu. “Bu sokaklarda sikini benden koruyamazsın” diye güldü, bir apartmanın basamağına saklandı, götünü kaldırdı. Sokaklar uykudayken, o sikimi eline aldı, “İstanbul'da bedenim benim havam” dedi, gözleri Anadolu'nun yeniden ayarlanabilirarak. Sessizlik onun içleriyle bozuldu; sikimi amına sürttü, götüne dayandı, olgunluğunu nefesinde hissettirdi. Rüzgâr saçlarını savurdu, Ayten'in cildini bir tarla gibi işledi; bu bir anlık heves değil, bölgenin yerli bereketiyle yoğrulmuş bir zevk şöleniydi.

Gece yavaş yavaş beni Bebek'te bir sahil evine götürdü. Boğaz'ın ışıkları uzaktan yanıp sönüyordu, dalgalar evin taşlarını yalıyordu. “Boğaz benim yerli mabedim” dedi, elbiseyi denize attı, çıplak teni ay değişiklikleri parlıyordu. Dalgalar evin sallantısına tempo tutarken, Ayten sikimi avladı, olgun bir iştahla ağzına aldı, yaladı, emdi. “Beni yabancı sanma” diye kahkaha attı, sesi rüzgarı bastırdı. Sahilde onun sikiş bir dalgasıydı, nefesi sikimi daha derine toplandı. Götünü bana sundu, “Sikini asla bırakmam” dedi, ve amı sikimi sardı, ardından götüyle çalınması kavradı. Ayten'in Türk enerjisi Boğaz'ı ısıttı; ev titredi, dalgaların inlemelerine devam etti, bu bir sikiş değil, bir zevk hasadıydı. Evde saatler geçti, Ayten onun hareketi ile yerli programlamayı sundu; sikim onun ellerinde bir tohum, bedeniyle bir tarla oldu. “Anadolu'da toprak bereketlidir, ben burada seninim,” dedi, gözleri Boğaz'ın topraklarına bakıyor.

Sabaha karşı Kadıköy'de bir çatı genişletildik. Şehir uyanmadan, çatı serin ve önemliydi. Ayten yataklanmış olarak sınıflandırılıyor, “İstanbul Türk eskort burada zafer kazanıyor” dedi, bacaklarını açtı, “ve ben sikini burada yeniden yeşertirim.” Hava soğuktu, ama teni Anadolu ovası gibi sıcaktı; sikimi ellerine aldı, amına, götüne, onun yerine öne sürdü. “Aşk sananlar yanılır, ben yerli ateşiyim,” diye güldü, sesi çatıdan taştı. Götü sikimi bir bahçe gibi örgütleyen, hareketi bir ustalık, onun inlemesi bir türküydü; rüzgârın nefesiyle doldu. “Beni yapamazsın” dedi, sıkarken, ve İstanbul'un sabahı onun olgunluğuyla çiçeklendi. Çatı sallandı, tahta zemin onun ritmine uydu; Ayten'in yerini bir Anadolu eseri gibi işledi, yerli saklamaya izin verdi ve ona dokunuşta bulundu.

Son durak Üsküdar'ın eski bir konağıydı, Boğaz'a bakan balkonuyla. Ayten balkona saklandı, “Burada sikini havayı gömerim” dedi ve dağıtı açtı. Rüzgâr saçlarını uçururken, sikimi ağzına aldı, emdi, yaladı; Türk enerjisi konağı titretti. “Sakinlik mi yapılacak?” diye alay etti, “Onu köylere gidiyor.” Onun sikiş bir hasattı, dalgalar onun çığlıklarına karıştı; İstanbul, Ayten'in yerli ellerinde bir kez daha şekillendi. Balkonda saatler geçti, güneş doğarken Ayten hâlâ ayaktaydı; “Olgunluk benim bereketim” dedi, oğlu bir inlemeyle.

Ayten ile İstanbul'dan geçen gece, meyhaneden konaklara uzanan bir zevk yolculuğuydu. Sikimi avladı, amıyla coşturdu, götüyle büyüttü. “Yerli ateş benim tahtım” dedi son kez, parçaların tuzlu rüzgârla ıslanırken. Durumunda güç varsa, Ayten seni bekliyor. Ama dikkat: Bu İstanbul Türk olgun eskort, sikleri Anadolu sıcaklığıyla esir alır.


23 Mart 2025 tarihinde yayınlandı, 81 kez okundu

En Çok Okunan Yazılar

Tüm Yazılar »